Göçün İnsan Toplum Ülkeler Üzerinde Sosyal ve Kültürel Etkileri

Özet

İnsanoğlu sosyal, siyasi ve ekonomik düzenlerini ilkel devlet düzenleri içerisinde hayata geçirirken gerek inançları doğrultusunda gerekse değerleri doğrultusunda kendilerini ve medeniyetlerini ifade eden sayısız eser yaratmıştır.

Çağlar boyu insanoğlu daha uygun yaşam şartlarına ulaşma isteğinin peşinden giderek, savaş ve doğal afetler gibi nedenlerden dolayı yaşadıkları köyleri, şehirleri ve ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Son yıllarda, Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Ukrayna da yaşanan savaş sunucu 6 milyondan fazla insan ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de 2023 yılında yaşanan deprem sonucu evleri, işyerleri, okulları, hastaneleri yıkılan 1 milyondan fazla insan yaşadıkları şehirlerden başka şehirlere göç ettiler.

Daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için her yıl Avrupa’ya Afrika’dan göç için yola çıkan bir çok göçmen Akdeniz sularında hayatını kaybetmektedir. Bu amaçla ölümü bile göze almaktadır. Güney Amerika’dan yola çıkıp Amerika ve Kanada’ya ulaşmak isteyen tarım işçilerini birçok sorun beklemektedir.

Göçmenlerin dil, barınma ve eğitimleri büyük sorun oluşturmaktadır. Göçmenler kendilerine özel yaşam alanları oluşturmaktalar. Kendi şehir, ülke vatandaşları ile evlenmekteler. Başka bir ülkede, kendi mikro yaşam alanlarını oluşturarak, mikro ülkelerini kurmaktalar. Yıllar geçse bile, göçmenler geldikleri ülkelerin kültür, sosyal yapı, dil özelliklerinden vaz geçmemektedir.

Göç olgusu geçmişte vardı. Bugün de var. Gelecekte de olacaktır.

Ülkeler arası ticaretin, sosyal dayanışmanın sağlanması, kültürel ve  sanatsal aktivitelerin müzelerde yansıltılması ile mümkün kılınabilinir.

Ülkeler bu konuda belirli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmada göç müzeleri irdelenerek kültürler arası iletişimin müzede sergilenmesi ele alınmıştır. Birçok göç müzesinde, küresel anlamda bütüncül bir yaklaşım izlenmemiştir. Bu durum bütünlükçü kültürel miras anlayışını doğurmakla birlikte ülkeler arası siyasi ilişkilere yansımaktadır.  Bu çalışma yapılan literatür taramaları çerçevesinde alan yazınında bu konunun eksikliğini gidermeyi ve dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.