Müzecilikte Sanat Yöneticisi ve Küratörün İletişiminin Önemi

Özet

Sanat yönetiminde profesyonellik, gelişmiş ülkeler dışında birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de henüz pek ortaya çıkmadı. Pek çok müzede halihazırda küratör ve sanat yöneticisi pozisyonları karıştırılmakta hatta bazı müzelerde sanat yöneticiliği görevini müze müdürleri üstlenmektedir. Bazı müze müdürleri, açtığı sergilerde kendi ismini küratör olarak kullanmaktadır. Belki de sanat yönetiminin bir pozisyon olarak algılanarak yüksek itibar görmemesinin ve Türkiye’deki özel ve kamu sanat kurumlarındaki otorite pozisyonlarının çoğunun diğer profesyonellere verilmesinin sebeplerinden birisi bu anlayışın henüz kabul edilmemesidir. Sanat yöneticisinin bir meslek olarak kabul görmesi amacı doğrultusunda yapılan bu çalışma Türkiye’de sanat yönetimini profesyonelleştirmek için gereken kriterleri araştırmaktadır. Bir müzenin pazarlanmasında sanat yöneticisinin ve küratörün iletişimin önemini vurgulanması araştırılmıştır.

Ayrıca, Türkiye’de sanat yönetiminin profesyonelleşmesine yönelik süreci ve ilerlemeyi sorgulamak için kapsamlı literatür taraması yapılmıştır. Bulgular, sanat yönetiminin, avukatlık, pilotluk ve mimarlık gibi gerçek bir meslek olarak kabul edilebilir olmasını, sanat yönetimini ve uzmanlarını profesyonel standartlarda yeniden konumlandırmak için karşılaştırabilir bazı kriterlerin kullanılması gerektiğini göstermektedir.

Bu kriterlerin, Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlık yetkilerine iletilerek, meslek tanımının Nace koduna bağlı değiştirilmesine ve çeşitli insan kaynakları firmalarının da bu doğrultuda bu tip iş başvurularına göre özel ve kamu alanında çalışanların görev tanımlarının revize edilmesine dikkat çekmektedir. Çalışma, akademik ve alandaki sanat yöneticilerinin, profesyonel bir statü oluşturmak, elde etmek, sürdürmek ve geliştirmek için somut grup çalışmalarının uluslararası ve ulusal bazda stajlar tavsiye etmektedir.