Milli ƏDƏBİ TƏNQİDİN MEYAR AXTARIŞLARI
DOI:
https://doi.org/10.38064/eurssh.190Anahtar Kelimeler:
yazınsal eleştiri, bedii yaratıcılık, B.Nabiyev, yazınsal süreç, edebiyat teorisiÖzet
Azerbaycan yazınsal eleştirinin kendisine özgün, spesifik gelenekleri vardır. Yazıda yazınsal eleştirinin belirli aşamasının düşünce estetik değerleri uygulanmaktadır. XX yüz yılın 40-50. yıllarında yazınsal eleştiride kendisini gösteren olumlu eğilimler, klasik ve modern yazınsal mirası değerlendirme ilkeleri ortaya çıkmaktadır. Ayrı-ayrı edebiyat eleştiricilerinin 40-50. yıllarda yazınsal süreçte oynadığı rol objektif tarihi açıdan araştırılmaktadır. Yazınsal-estetik düşünce dinamik, hareketli ve değişkendir. Çağın toplumsal-politik ortamına uygun olarak değişmekte ve yeni şekil ve içerik almakta, dönemin yeni düşünce akımlarını atlatmaya çalışmaktadır. Özellikle, bu değişim ve gelişim o zaman önem taşımakta ki, yazınbilimi konusuna, toplumsal olaylara yaklaşım tarzında kendisini göstermekte, felsefi ve yöntembilimsel yanlar belirlenmektedir. Yazınbilimindeki bu değişimler tefekkür olayıdır, dünya görüşü ilkelerine uygundur. Esas sosyal bilimler sırasına giren ve burada çok önemli bir yer alan, toplumun manevi hayatında etkin ve etkili yeri olan bilimlerden biri de yazınsal teorik düşünce tarihidir. Sonuç olarak böyle kanaate varmaktayız ki, tüm dönemler gibi, eleştiri ve yazınbilimi tarihimizin 40-50. yıllar aşaması da dinamik, hareketli ve değişkendir. Farklı dönemlerde olduğu gibi, 40’lı ve 50’li yıllarda da edebi eleştiri üç önemli rol oynamıştır: İlk önce, edebi süreci aydınlatmak, onu değerlendirmek, edebi sürecin düzenlemelerini ortaya çıkarmak; ikinci, sanatın yarattığı estetik ve etik çerçeveleri tanıtmak, okuyucularda onlar için derin sevgi oluşturmak; üçüncü, sanat olaylarının tahlil edilmesi yoluyla hayatın gerekli felsefi, sosyolojik, etik ve estetik sorunlarını çözmek. Elbette, estetik düşüncemizin 40’lı ve 50’li yıllar döneminin bilimsel-teorik seviyesini bu üç kriter ile değerlendirirsek edebi eleştiri ve edebiyat biliminin edebi süreç karşısındaki görevlerini haysiyetle gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. 60’larda edebi süreçte demokratikleşmeye doğru giden sürecin temeli 50’lerin sonlarında başladığı gibi edebi eleştiri ve edebiyat biliminde de yenileşme bir süre öncelere tesadüf etmiştir. Hatta şunu da belirtmemiz mümkündür ki, edebi eleştiri ve edebiyat biliminde yeni dönemin nefesi M.C.Cafarov’un “Edebi düşünceler” (1958) isimli kitabı ile gelmiştir.
İndirmeler
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.